Mehmet Yıldırım Özel
Danışmanlık ve koçluk sektörünün kıdemli bir üyesi olan Mehmet Yıldırım Özel, farklı sektörlerdeki 15 yıllık ve danışmanlık sektöründeki 20 yıllık deneyimlerinin birikimiyle, kurumların, bireylerin, liderlik, koçluk, yönetim ve benzeri alanlarda gelişimlerine, değişimlerine ışık tutmaya çalışıyor. Qmark’ın kurucusu olarak, danışmanlık, lider ve yönetici koçluklarının yannda, konuşmalar (Keynote) ve konferans sunumları (MOC) yapmaktadır.
ESERLER

Hizmetkâr Liderlik
Hizmetkâr liderlik, liderliğin alışılagelmiş anlamına aykırı olarak işleyen bir yaklaşıma sahiptir. Bu özelliği ile karşımıza bir paradoks olarak çıkmaktadır. Liderlik denildiği zaman zihnimizde canlanan görüntüler, liderlerin Hizmetkâr olmaları ile örtüşmez. Bildiğimiz anlamdaki liderler etki yaratırlar ve takipçilerini harekete geçirirler. Peki, liderlik nasıl aynı anda hem hizmet etmek hem de etki oluşturmakla olabilir? Yani nasıl oluyor da kişi aynı anda liderlik yapan ve hizmet eden taraf olabiliyor?
İşte hizmetkâr liderlik yaklaşımı, bu iki kavramın olumlu yönlerini alarak birbirleriyle uyum içinde ve hatta birbirlerini güçlendirecek şekilde birleştirilmiş halidir. Bunu başarabilmesinin temelinde yatan güç, taşıdığı eşsiz motivasyonudur…
“Sizleri bir kıvılcım olarak gönderiyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz.”
Mustafa Kemal ATATÜRK

.jpeg)
Anlamlı Liderlik:
Liderlik Bir Yenilenme Halidir
"Mehmet Özel, yine okuyucusuyla özenle biriktirdiği yaşanmışlıklarını paylaşmak üzere. Benzer başlıklar ve alışılmışlığın aksine liderlik üzerine hap şeklinde sentetik çözümler vermek yerine kişinin kendisine lider olmasını sağlayacak kilometre taşlarını ortaya koyuyor. Bir solukta okuyacağınızı düşündüğüm bu eserde herkesin kendisindeki cevherden bir parça bulacağına eminim."
Liderliğin 1001 Hali:
Liderlik Bir Yenilenme Halidir
Liderlik konusunda geniş bir perspektif sunan ve liderlik becerilerini geliştirmeye odaklanan bir kaynaktır. Kitap, liderliği sadece belirli bir tarz veya yöntemle sınırlamayıp, çeşitli liderlik tarzlarını ve uygulamalarını ele alır. Liderliğin farklı boyutlarını, liderlik rollerini ve liderlik becerilerini kapsayan geniş bir yelpazede bilgi sunar. Pratik örnekler, vaka çalışmaları ve ipuçları aracılığıyla liderlerin karşılaştığı çeşitli durumları ele alırken, liderlik becerilerini güçlendirmeye ve liderlik yeteneklerini geliştirmeye odaklanır. Kitap, liderlik alanında çalışan herkes için faydalı bir kaynak olabilir, yeni liderlerin yeteneklerini geliştirmelerine ve deneyimli liderlerin perspektiflerini genişletmelerine yardımcı olabilir.

Hayat Senin İçinde
İnsan, kendisi gibi olamadığı bir yerde "var" olabilir mi?
Kendisi olmak, kendisi olmaya inanmak "ben varım" demenin en güzel işaretlerinden biri olabilir mi?
Hayatının finalinin, hayatının mevsimleri ve hasat vakitleriyle çok sahici bir ilişkisi var. İşte o hayatın, cesaretin, bilginin ve aklın bütün malzemelerini arayıp bulmak, sonra da yoluna katmak hep sana düşüyor. Sana düşen ve düşecek bütün şeyler "varım" demen sayesinde senin en güzel düşlerine, haline dönüşüyor.
O güzelim çocuk gözün, o acayip saf çocuk yüreğin açıldıkça "varlığın hayatın tam da kendisi" haline geliyor.
“Varım” dedikçe yokluklar, darlıklar ve karanlıklar azalıyor.
"Varım" demek meyvelerini ömrün içine katmak adına sana rengarenk "festival davetiyeleri" sunuyor.
"Varım" diyen insan, kendi iyileşiyor, kendi büyüyor, kendini iyileştiriyor. Hem günleri hem de mevsimleri tam da zamanında yakalıyor.
"Varım" diyen insan, bunu da kalbiyle söyleyen insan "kendine doğru" yelkenler açıyor, yolculuklara çıkıyor, kendinden doğru hikâyelerini yazıyor.
#MehmetYıldırımÖzel #HayatSeninİçinde #KendinOlmak #VarOlmak #Cesaret #Hayat #BenVarım #İçselYolculuk #Kendilik #Hakikat #HayattaKalmak #Kendineİnan #ÖzBenlik #KendiniBul

En Tarifsiz Mavi
Çocukluğumun Trenleri
“karşımda bulutlu mu bulutlu
bir boğaz
düşlerimdeyse
en büyülü haliyle
kız kulesi,
senin kuytularında
hayat var
hikayeler var
özgürlük var
kendinden kokulu çiçekler
ve bir de kavak yelleri
yok ki daha ötesi.
en delikanlı çağımda
öylesine yandım
öylesine koştum
düşüp düşüp kalktığımda
hep çocukluğumun
trenlerine sarıldım
ellerim ne çok kanadı benim
dizlerimde ise
bir dolu yara izi.
utangaçlığım geçti
provalar bittiğinden beri,
ne kadar yarım kalmış
şarkı varsa
şimdi kökleri avucumdaki
leylaklar kadar
sürgünde sanki,
dün diye bir şey de
kalmadı zaten
bana bulut da deseniz,
güneş de
yağmur da
hatta kuşlar da
neyi derseniz deyin
benim için yaşamak
sonsuz bir deniz
ve en tarifsiz mavi…”

